Bilgi Notları
Giriş

Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler olarak tanımlanan turizm; günümüzde ekonomik, sosyal, kültürel ve politik anlamda önemini giderek artırmaktadır. Diğer taraftan, sporun genetiğinde; eğlendirici ve dinlendirici faktörlerin yer alması, son yıllarda da turistlerin yarısından fazlasının turizm seyahatlerinde eğlenme ve dinlenmeyi amaç edinmesi hususları dikkate alındığında sporun, turizm sektörünü geliştirmeye yönelik politikalarda önemli bir potansiyeli olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

Ekonomik Büyüklük Olarak Turizm ve Spor Endüstrisi

1950 yılında küresel turizm sektöründen 2 milyar dolar gelir elde edilirken, uluslararası turist hareketliliği de 25 milyon kişi olarak gerçekleşmişti, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO, 2018) verilerine göre ise 2018 yılında 1 milyar 400 milyon kişi turizm amaçlı seyahatlere katılmış ve 1,7 trilyon ABD Doları turizm geliri elde edilmiştir. Tamamlayıcı sektörleriyle birlikte turizmin dünya ekonomisine katkısı yıllık 8 Trilyon Dolara ulaşmıştır. Bugün dünyada toplam ihracatının % 7’si, hizmet ihracatının ise % 30’u turizmden kaynaklanmakta ve turizm sektörü, dünya çapında her 11 kişiden 1’ine iş olanağı sağlamaktadır.

Teknoloji ve ekonomideki gelişmeler, demografik dalgalanmalar dikkate alınarak yapılan öngörüler göstermektedir ki; turizm amacıyla seyahat eden kişi sayısında ve yapacakları harcamalarda önemli artışlar olacaktır. UNWTO tahminlerine göre turist sayısı yıllık olarak 43 milyon artacaktır. Yine bu tahminlere göre 2030 yılında dünya genelinde seyahat edecek turist sayısı 1.8 milyar kişiye ulaşması beklenmektedir.

Diğer taraftan, UNWTO verilerine göre, tüketicilerin kişisel tercihlerine uyan turizm/seyahat talepleri giderek artmaktadır. Buna paralel olarak spor amaçlı seyahat edenlerin sayısının giderek arttığı görülmektedir. Sportif amaçlı seyahatler, eskiden sadece spor kafilesi ya da spor takımıyla sınırlıyken bugün daha geniş kitlelere ulaşmaktadır. Her geçen gün sayısı hızlı bir şekilde artan sporsever turistlerin yapacakları veya seyredecekleri spor aktivitelerinin ve bu aktivitelerin gerçekleşeceği tesislerin kalitesi bu seyahatlerin yönünü de tayin edecektir.

Turizm ve spor, 1950’li yıllardan itibaren dünya çapında önemli bir sektör haline dönüşmeye başlamıştır. Ancak her iki sektörün birlikte değerlendirilmesi 90’lı yılların sonuna denk gelmektedir. Bu dönem de (1950-1990) sporun turizm etkisi pek te görünür bir durum değil iken, 90’lı yıllardan itibaren insanların spor faaliyetlerine aktif veya izleyici olarak katılımlarının arttığına, spor ile ilgili seyahatlerin her yaştan insanı cezbederek dünya turizminin önemli bir parçası haline gelmeye başlamıştır.

Bu gelişmelere paralel olarak, spor endüstrisi bugün, küresel bir olgu olarak tüm dünyaya yayılmış ve önemli bir ekonomik faaliyet olarak karşımıza çıkmış durumdadır. Küresel spor endüstrisinin büyüklüğü bugün 100 milyar Doları aşmış durumdadır. Bu rakam sadece bilet satışları, medya hakları ve sponsorluk gelirlerinin oluşturduğu rakamdır. Spor malzemeleri, spor giyim ve ekipmanları, lisanslı ürünler ve spor tesisleri gibi diğer unsurlar eklendiğinde dünya spor endüstrisinin toplam büyüklüğünün 600 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir.

UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) verilerine göre; dünya genelinde 2016 yılında uluslararası seyahat ve turizm gelirlerinin % 10 unun spor turizminden kaynaklandığı, bazı destinasyonlarda spor turizminin turizm sektörü içindeki payının % 25 olduğu ve bu oranın Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde % 55 seviyelerine ulaştığı belirtilmektedir. Dünyada küresel turizmin yıllık büyüme oranı %4-5 seviyelerinde seyrederken, spor turizminin yıllık büyüme oranı yaklaşık % 14 civarındadır.

Sektör Olarak Spor Turizmi

Spor ve turizm, birbirlerinin ikamesi değil tam aksine tamamlayıcı iki sektördür. Bu iki sektör, turizm yatırımlarının teşvik edilmesi ve ülkelerin sürdürülebilir ekonomik gelişimleri için iki itici güç olarak görülmektedir. Spor endüstrisi ve turizmi; satılan araç gereçleri, yapılan tesisleri ve bunların işletim maliyetleri, organize edilen etkinlikleri ve bu etkinliklerin ekonomik girdileri açısından incelendiğinde, özellikle gelişmiş ülkelerin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.

Spor Turizmi ve Kamu Diplomasisi

Ekonomik katkılarının yanında spor ve turizm, günümüz dünyasının başta gelen ortak faaliyet unsurları olmakla birlikte modern toplum ve uluslararası ilişkiler üzerinde de önemli etkiye sahiptir. Günümüz dünyasında, geçmişin “devletten devlete” şeklinde yürütülen geleneksel diplomasisi, yerini “devletten topluma” veya “toplumdan topluma” şeklinde işleyen daha efektif ve insanı merkeze koyan bir anlayışa bırakmıştır. Devletler attıkları adımları Halkla İlişkiler yaklaşımıyla planlayıp, adeta toplumsal algıları yönetecek bir kamu diplomasisi/iletişimi anlayışıyla sürdürmektedirler. Tam da bu noktada, Uluslararası kamuoyunu etkilemede, diğer ülkeler ve onların halklarını, insanlarını cezbetmede, onların kalbini kazanmada spor ve spor diplomasisi önemli bir güç oluşturmaktadır. Bu anlamda spor turizmi spor diplomasisi bağlamında önemli bir yumuşak güç olarak değerlendirilmektedir.
 
Başka bir deyişle, spor turizmi bir ülkenin spor alanındaki mevcut potansiyelinin etkin bir şekilde kullanılması ve geliştirilmesi için önemli bir katalizör olarak görülmektedir. Dolayısıyla spor diplomasisi sayesinde bir ülkenin yetiştirdiği sporcudan antrenörüne, hakeminden uluslararası spor örgütlerinde görev alan temsilcilerine kadar tüm unsurlar uluslararası alanda sahneye çıkmakta ve bunlar aynı zamanda ülkenin cazibesini ve gücünü temsil etmektedir.

Spor Turizmi ve Uluslararası Organizasyonlar

1980li yıllardan itibaren spor turizmi, turizm faaliyetleri içerisinde uluslararası organizasyonlar ile birlikte küresel anlamda rekabet gücü yüksek bir ekonomik faaliyet kolu haline gelmiştir. Yeni keşifler yapmak isteyen ve farklı ürün arayışında olan turistler sürekli gelişen dünyada yeni turizm türlerinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Buna paralel olarak uluslararası etkinlikler de farklı hizmet ve ürün arayışında olan turistler için önemli bir motivasyon kaynağı olmaktadır.

Uluslararası faaliyetler kapsamında yer alan spor organizasyonları, etkinlik turizmi içerisinde en hızlı büyüyen ve gelişim gösteren faaliyetlerden birisidir. Günümüzde bu etkinlikler birçok ülkenin/şehrin gelişimi ve pazarlanması için gözle görülür etki yapmıştır.

Dünyanın en büyük ve en prestijli organizasyonları olarak görülen Olimpiyat Oyunları, Deaflympics, Dünya ve Avrupa Futbol Şampiyonaları, Formula 1, Tour de France, Wimbledon Tenis Şampiyonası vb. organizasyonlarının bilinirliği, sporcu ve izleyici olarak katılımı her geçen gün artmaktadır. Dünya çapında gerçekleştirilen prestijli spor etkinliklerinin sayısı giderek artmakta ve bu organizasyonlara yenileri eklenmekte, 1990lı yıllarda bu organizasyonların sayısı 60 iken, 2000li yıllarda 80’e yükselmiş, 2016 yılında ise bu rakam 180’e ulaşmıştır.

Olimpiyatlar ve Dünya Kupaları gibi mega spor etkinliklerinin; markalaşma, altyapı geliştirilmesiyle birlikte diğer ekonomik ve sosyal kazanımlar açısından da ülke ekonomisine ve özellikle turizmin gelişimine büyük katkıları olmaktadır. 2016 yılında Rio da gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunlarında turistler tarafından yapılan harcama yaklaşık 12 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Tanıtım ve Kalkınma Bakımından Spor Turizmi

Tekrar vurgulamak gerekirse spor turizmi; ülke ve şehirlerin uluslararası tanıtımı, ekonomik kalkınma, alt yapı hizmetlerinin güçlenmesi ve uluslararası rekabet edilebilirlik düzeyinin artması için önemli bir araçtır. Gerçekleşecek organizasyonların zamansal, mekânsal ve görsel açıdan mükemmeliyeti, ülke imajının turizm alanında da olumlu yönde etkilenmesine sebep olacaktır. Aynı zamanda uluslararası medyada tanıtımının yapılmış olması ilerleyen dönemlerde ülkeye yönelik ziyaretçi sayısının artmasına sebep olacaktır.
 
Spor turizmi, ülke turizminin 12 aya yayılması, sürdürülebilirliği ve ayrıca ülkenin etkin bir tanıtımı için önemli fırsatlar sağlamaktadır.

Dünyada en çok izlenen ve takip edilen konuların spor müsabakaları ve sporcular olduğu dikkate alındığında; ülkemize kamp yapmak amacıyla gelen takımlar ve sporcuların milyonları bulan sosyal ağlarda etkileşimleriyle ülkemizin güvenilir ve gelişmiş spor turizmi imajının yerleşmesine katkı sağlayacaktır.

Türkiye’de Spor Turizmi Potansiyeli

Türkiye coğrafi yapısı ve iklim özelliklerinden dolayı spor turizmi potansiyeli yüksek olan ülkeler arasında yer almaktadır. Bu potansiyele rağmen, Türkiye’de spor turizminin yapısını ele aldığımızda, yapılan sporlar arasında ağırlıklı olarak futbol ve golfun olduğu görülmektedir. Oysa, Türkiye dört mevsim spor yapılmasına elverişli iklim koşullarına, deniz, dağ, orman, su altı, nehir, göl, kanyon, mağara gibi coğrafi zenginliklerine, alternatif spor faaliyetlerine uygun zemine sahiptir.

Bu çerçevede, Türkiye son yıllarda tesisleşme anlamında gerçekleştirdiği büyük yatırımlarla spor tesisi eksikliğini büyük oranda ortadan kaldırmış durumdadır. Konumu ve ekstrem spor branşları için sağladığı doğal mekânlarıyla büyük bir spor turizmi potansiyeline sahiptir. Özellikle bisiklet, dağ bisikleti, motosiklet, otomobil sporları, dağcılık ve rafting gibi ekstrem sporlar için de uygun destinasyonlar oluşturmaya imkan vermektedir.

Öte yandan; büyük bir profesyonel sporcu kitlesini nüfusu içinde barındıran Avrupa ülkelerine yakınlığı ve kaliteli-uygun konaklama imkânlarının varlığı ile Türkiye spor turizminin en önemli iki bileşenine sahip bir ülke olarak değerlendirilmektedir.

11. Kalkınma Planı ve Spor Turizmi

2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık çalışmaları kapsamında, Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı arasında spor turizmi alanında politikaların isabetli bir şekilde belirlenmesi ve spor turizminin stratejik bir sektör alarak ele alınması konusunda karşılıklı görüş alışverişlerinde bulunulmuştur. Bu çalışmalar neticesinde; 2019 Temmuz ayında Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 11. Kalkınma Planında spor turizmi strateji ve yol haritasının belirlenmesi ve konuyla ilgili yürütülecek çalışmalar Bakanlığımıza görev olarak tevdi edilmiştir.

11. Kalkınma Planında spor turizminin uzun vadeli ve sağlıklı gelişmesini sağlamak üzere bölge potansiyelini ve rekabet gücü yüksek spor branşlarını dikkate alan Türkiye Spor Turizmi Stratejisi hazırlanarak ülkemizin dünya spor turizm pazarından alacağı pay artırılacağı hedeflenmektedir.
 
Diğer taraftan; spor turizmine elverişli bölgelerin ve alanların tespiti ve değerlendirilmesi için kapsamlı bir envanter analiz çalışması hazırlanarak spor turizmi yol haritası oluşturulması Bakanlığımıza görev olarak verilmiştir. Ayrıca Bakanlığımız ve ilgili federasyonlar tarafından geleneksel spor dallarının uluslararası düzeyde tanıtımının yapılması ve Türkiye’nin spor organizasyonlarına ev sahipliği yapması suretiyle spor turizminin gelişmesi sağlanması hedeflenmektedir.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Tarafından Yürütülen Faaliyetler
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında Bakanlık bünyesinde Uluslararası Organizasyonlar ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir spor turizmi çalışma grubu oluşturulmuştur. Spor turizmine yönelik yol haritasının belirlenmesi için çalışmalar bu birim tarafından Bakanlığımızın ilgili birimleri ile birlikte yürütülmektedir. Bunun için tüm paydaşlarla birlikte spor turizmine ilişkin tüm hususları tartışarak bundan sonraki süreçlere ilişkin bir eylem planı hazırlanacaktır.

Öncelikli olarak ilk atılması gereken adımların belirleneceği bu çalıştayın akabinde Türkiye’nin spor turizmi envanterinin çıkarılması; spor turizminin sınıflandırılmasının yapılarak Türkiye’nin spor turizmi haritası oluşturulacaktır. Türkiye’nin spor turizminde potansiyel rakibi ülkelerden farklı olarak ve dünya spor turizmini Türkiye’ye çekebilecek eylemler tüm paydaşların katkıları ile belirlenerek hayata geçirilecektir.

Türkiye Spor Turizmi Çalıştayı

Son 15 yılda spor tesisleri anlamında önemli mesafeler kat edilmiş olup, bir çok spor branşında en son teknolojinin kullanıldığı tesisler Türk sporuna kazandırılmış ve bunun sonucu olarak bu tesislerde bir çok uluslararası organizasyona imza atılmıştır. Sporda tesisleşme adına yapılan bu büyük yatırımların, spor turizminin gelişmesine de katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Gençlik ve Spor Bakanlığının attığı bu büyük adımlar ile birlikte; spor turizm gelirlerinin artırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik çabaların daha kolektif daha etkin yapılması için bir yol haritası ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Bu konuda paydaşların katkılarıyla spor turizmi konusu tüm boyutları ile ele alınması düşünülmektedir.

Uluslararası spor etkinliklerinin öneminin anlaşılması ile birlikte bu sahada daha fazla yer alabilmek adına ülkemizin tanıtılması için birçok organizasyona aday olmaktayız. Ulusal turizm otoriteleri sportif faaliyetlerin şu anda bir bölgeyi tanıtmak için en önemli fırsat olduğunu ifade etmektedir. Sadece spor organizasyonları ile sınırlı kalmayıp dört mevsimi yaşayan ülkemizde yıl boyunca gerçekleştirilecek olan birçok branşta sporcu ve seyirciyi ağırlayabilecek spor tesisine ve yatak kapasitesine sahip bir ülkeyiz.
 
Sonuç ve Beklentiler

Bakanlık olarak, ülkemizin spor alanındaki mevcut potansiyelinin etkin kullanılması ve geliştirilmesi ve Türkiye’nin bir spor ülkesi olarak konumlandırılması bakımından spor turizmini bir itici güç, bir katalizör olarak görmekteyiz.

Tüm paydaşların katılım ve katkıları ile spor turizmi çerçevesinde tüm tartışma konularının ele alınması beklenmektedir. Bu çalıştay ile spor turizminin mevcut durumu ortaya konarak önümüzdeki dönemde yapılmasını planladığımız spor turizmi envanterinin çıkarılması, bölgesel bazda spor turizminin sınıflandırılması ve spor turizmi haritasının oluşturulması çalışmalarına katkı sağlanması hedeflenmektedir.

Gerekli yasal düzenlemelerin belirlenmesi ile birlikte acente ve tesislerle ilgili uluslararası kriterlere uygunluk, profesyonel spor turist rehberliği vb. konularda standardizasyon sağlanması başlıca diğer tartışma konuları olarak önümüzde durmaktadır.

Ayrıca bu çalıştayla; kamu kurumları, sektör temsilcileri ve diğer paydaşlar arasındaki ilişkiyi teşvik etmek ve koordinasyonu sağlamak en temel amacımızdır. Spor turizminin daha iyi anlaşılması, tanıtılması ve aynı zamanda nitelikli personel ihtiyacının giderilmesi için çalışmalar yapılması diğer önem verdiğimiz konular arasındadır.

Spor turizmi sadece büyük organizasyonların yönetimi ve işleyişi ile ilgili değildir, aynı zamanda tüketiciye özel spor turizmi ile ilgili hizmet ve deneyimleri sunumla da ilgilidir. Spor turizmi sektörün ciddi şekilde göz önüne alınmasını sağlayacak kadar büyük olsa da, aynı zamanda akademik anlamda katkılara da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda üniversitelerin ve akademisyenlerin de katkılarını beklemekteyiz.

Sonuç olarak, Türkiye’de spor turizminin bütüncül olarak, belirli bir vizyon doğrultusunda ve sporun geniş kapsamı içinde bulunan; bütün sportif faaliyetleri içerecek şekilde istenilen seviyeler çıkarılması hedeflenmektedir.

Türkiye’de spor turizminin gelişiminde istenilen seviyeye ulaşılması için spor ve turizm alanında ilgili ve sorumlu tüm kurum kuruluş ve paydaşlar arasında bilgi paylaşımı ile etkin bir işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gerekmektedir.

Bu değerlendirmeler çerçevesinde; Türkiye’deki spor turizminin mevcut durumunun değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik ulusal bir spor turizm politikasının oluşturulması bakımından kamu kurum ve kuruluşları, spor ve turizm sektörü temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademik camianın katılımı ile Türkiye Spor Turizmi Çalıştayı’nın düzenlenmesi planlanmaktadır.